HUKUK İŞLERİ BAŞKANIMIZ MUSTAFA AKAY 'DAN 2020 YILI GENÇLİĞİN DURUMU

HUKUK İŞLERİ BAŞKANIMIZ MUSTAFA AKAY 'DAN  2020 YILI GENÇLİĞİN  DURUMU

HUKUK İŞLERİ BAŞKANIMIZ MUSTAFA AKAY 'DAN 2020 YILI GENÇLİĞİN DURUMU

 

 

         2020 YILI   GENÇLİĞİN SORUNLARI

 

Türkiye’de 18 yaşından küçük tutukluların yetişkin hükümlülere oranı yüzde 9’u geçmemektedir. Örneğin 1975 yılında ıslahevlerinde ve çocuk cezaevlerinde 1186 hükümlü çocuk ve genç (12-18 yaşlar) vardı ve işledikleri suçlara göre dağılım göstermekteydiler:Yüzde 37 oranında adam öldürme ilk sırayı almaktadır. İkinci sırada yüzde 32 cinsel suçlar, üçüncü sırada da yüzde 27 ile hırsızlık suçu yer almaktadır.

Resmi sayılara bakarak Türkiye’de çocuk ve genç suçluluğunun büyük boyutlarda olmadığı söylenilebilir. Genç nüfusun (22 milyon), erişkin nüfusa göre çok kalabalık olduğu ülkemizde, bu sayılar gerçekten azdır. İşleme konmayan, karakolda çözümlenerek mahkemelere yansımayan pek çok olay bulunduğu da bir gerçektir. Gene de genç suçluluğu oranı düşüktür.

Batı ülkelerinde suçlar, büyük oranda, büyük kentlerin yoksul kesimlerinde yaşayan gençler tarafından işlenmektedir. Gençlik suçluluğu kentleşmenin ayrılmaz bir sonucudur. Ülkemizde hızlı kentleşmeye paralel olarak gençlerin işledikleri suçlar artmaktadır, daha da artması beklenmektedir. Ancak köy kökenli gençlerin işlediği suç, ülkemizde hâlâ önde gitmektedir. Örneğin, 1976 istatistiklerine göre hükümlü olan 1186 çocuk ve gencin yüzde 66’sı köy kökenlidir. Kasaba kökenli olanlar yüzde 20, kentte oturanların oranı da yüzde 14 dolayındadır. Bu durumda ilginç olan kentte oturup da poliste başı derde giren gençlerin yüzde 93’ünün de köyden kente göçmüş ailelerin, yani gecekondu çocukları olmasıdır. Hükümlü gençlerin iş durumları incelendiğinde, bunlar içinde işsiz olanların yüzde 60, çalışanların yüzde 40 olduğu görülmektedir. Büyük çoğunluğu ilkokul öğreniminden öteye geçememişlerdir; yüzde 20’ye yakın bir bölümü de okur-yazar değildir. Bu gençlerin yüzde 41’i parçalanmış ailelerden gelmektedir. Anası ya da babası olmayan veya hem anasız hem de babasız olanların oranı yüzde 29’dur. Türkiye’de parçalanmış aile oranının yüzde 8 dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Suçlu çocukların ailelerinde parçalanma oranı, genel oranın çok üstündedir (yüzde 22). Suçlu çocukların yüzde 47.6’sının çeşitli nedenlerle ana babalarından belli sürelerle ayrı kaldıkları da görülmektedir ki bu, suça yönelmede önemli etkenlerden biridir. Başka önemli bir özellik, suçlu gençlerin yüzde 86’sının beş kişiden fazla üyesi bulunan kalabalık ailelerden gelmeleridir. Gençlerimizin özellik yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren Türkiye, yakın coğrafyasında meydana gelen iktidar/rejim değişiklikleri sonrasında, farklı türlerde göç akımlarına maruz kalmıştır. Son olarak da, Ortadoğu ile Kuzey Afrika bölgelerinde yer alan bazı ülkelerde, rejim karşıtı eylemler çatışmaya dönüşmüş; Arap Baharı olarak da bilinen bu çatışmalar sonrasında da, bu ülkelerden ülkemize, göçmen ve sığınmacı/mülteci akını başlamıştır. Türkiye de komşusu olan Suriye’de iç karışıklığın artması ve bu ülkeden kaçan insanlara yönelik uyguladığı açık kapı politikasıyla, kısa zamanda milyonlarca Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapmak zorunda kalmıştır. Sığınmacıların ülkemizde konuşlanmaları ve kalış sürelerinin belirsizliği, Türkiye’nin sosyo-ekonomik yaşamında yeni sorun alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gençlerimiz ve özellikle büyüme çağındaki gençlerimiz ile Suriyeden zorunlu şelikde ayrılmak zorunda kalan gençlerin okul eğitimlerinin çocuklarımızla almaya başlamasıyla eğitim, sağlık, güvenlik açısından bir fark meydana gelmiştir, Dünya gençlik derneği olarak hem Suriyeli genç kardeşlerimize hem de kendi gençlerimize okullarda semirler vererek entegrasyonlarına katkı sağlamak ve eğitimlerine yardımcı olmak amacıylada bir çok sivil toplum kuruluşuyla ortak projelerde hareket etmekteyiz. Arapça dilinin iyi bilen bir avukat olarak suriyeli gençlerimize birebir görüşmler sağlayarak sorunlarını daha iyi anlamak ve çözüm odaklı olarak dernek

adına her türlü suçtan uzak sağlık, barınma ve güvenlik sorunlarına deva bularak kendilerine özellikle de eğitimlerinde ardımcı olmaya çalışıyoruz. Arapça dilini iyi bilen bir avukat olarak çocuklarımızın hukuki ve idari tüm sorunlarını her türlü şekilde hallederek Suriyeli gençlerimizin yabancı oldukları kendi gençlerimizle entegre ederek gençlerimizin her türlü suçtan uzak eğitimli ve devletimize faydalı bireyler yetiştirmeye gayreti içerisindeyiz. Derneğimizin vizyon ve misyon olarak tüm dünya gençlerine uluslarası arenada DÜNYA GENÇLİK KONSEYİ olarak desteklerde bulunmaktayız.

 

AİLELERDEN TEMENNİMİZ ŞUDUR Kİ;

Okul hayatı devam etmeyen gençlerimiz durumları ne yazık ki ortada, ailesinden yeterli ilgi ve desteği olmayan bir gencimiz ya terör üyesi oluyor ya da uyuşturucu mensubu örgütlere kurban veriyoruz. Ülkemizde gençlik daireleri olmadığı için okullarda gelişimle alakalı fazla ders olmadığı için gençlerimiz bilinçlendirmede ne yazık ki zayıf bir toplumuz .DÜNYA GENÇLİK KONSEYİ olarak gençlerimize yapmış oldugumuz seminerler toplumdaki ne kadar önemli yerde olduklarını anlatıyoruz saglıklı bir genç ülkesine ailesine ve devletine hizmet edecek bir genç yetiştirmek üzere çıkmış olduğumuz bu yolda burdan ailelere seslenmek istiyoruz, çoçuklarımızı eğitimli şuçtan uzak ve gelişime açık topluma yararlı bireyler haline getirmeliyiz. Çünkü suça karışan sabıkası olan kişilerin ne kurumsal şirketlerde ne de devlet hizmetlerinde görev alamıyorlar aile bagları kopuk olan gençleri suç oranları gittikce artmakta olup gençlerimize sahip çıkalım ziyan etmeyelim.

Dünya Gençlik Konseyi Hukuk İşleri Başkını

AV. MUSTAFA AKAY